1982 Anayasasına göre ekonomik düzenin anayasal çerçevesi
No Thumbnail Available
Files
Date
2005
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Abstract
Ekonomik alandaki devlet-toplum ilişkilerinin tarihsel geçmişine baktığımızda, devletlerin bu alandaki gelişmelere hiçbir zaman kayıtsız kalmadığını görürüz. Modern ulus-devletlerin oluşum süreciyle birlikte ekonomi ile devlet arasındaki ilişkiler, daha sık, daha yoğun ve karmaşık bir hal almaya başlamıştır. Özellikle sosyal adalet anlayışının yaygınlık kazanmasıyla birlikte, devletin ekonomik alandaki işlevlerinde önemli ölçüde artış meydana gelmiştir. Ekonomik işleyişin hukuk kurallarına bağlanması zorunluluğu, temel hukukî metinler olan Anayasaların ekonominin de temelini oluşturması sonucunu yaratmıştır. Bu nedenle, devlet ile ekonomi arasındaki ilişkileri açıklığa kavuşturabilmek için, Anayasal metinlere başvurulması gereklidir. Öte yandan; Anayasada yer alan ilke ve kuralların somut ve net biçimde açıklığa kavuşturulabilmesi için Anayasa Mahkemesi kararlarının da göz önünde tutulması zorunludur. Anayasal ekonomik düzen üzerine gerçekleştirdiğimiz bu çalışma, Anayasanın herhangi bir ekonomik politika modeli öngörmediğini ortaya koymaktadır. Siyasal iktidarlar, Anayasanın belirlediği sınırlar dahilinde kalmak kaydıyla, birbirinden farklı ekonomi politikaları izleyebilirler. Anayasanın ekonomi politikaları için belirlediği sınırlar ise, anayasal ekonomik düzeni oluşturmaktadır. 1982 Anayasasının öngördüğü ekonomik düzeni biçimlendiren en önemli unsur sosyal devlet ilkesidir. 1961 Anayasası ile karşılaştırıldığında sosyal devlet anlayışının belirleyicilik etkisi azalmış olsa da; 1982 Anayasası devletin ekonomik alandaki varlık gerekçeleri ile işlevlerini, genellikle sosyal devlet ilkesinin gerekleri ile ilişkilendirilerek formüle etmektedir. Bu özelliği dolayısıyla Anayasa, ekonomik alanda müdahaleci bir devlet yapısı öngörmekte; birey karşısında topluma ve toplumsal çıkarlara öncelik tanıyan bir anlayışı yansıtmaktadır. Öte yandan Başlangıç kısmında yer alan ilkeler, ekonomik düzeni doğrudan biçimlendirmeseler bile; ekonomik alana ilişkin yasal düzenlemeleri ekonomik milliyetçilik dozu yüksek ve kolektivist bir anlayışla çerçevelemektedirler. Çalışmamızın ortaya koyduğu üzere; sosyal devlet anlayışını esas alan ve müdahaleci bir devlet yapısı öngören böyle bir düzeni, mülkiyet ve mübadeleye dayalı temel göstergeler bakımından kapitalist ekonomik sistem dahilinde düşünmek mümkündür. Yani, müdahaleci özellik göstermesine rağmen; anayasal ekonomik düzenin yer aldığı sistem, özel mülkiyet ve serbest girişime dayalı kapitalist ekonomik sistemdir.