2002 KOPENHAG ZİRVESİ SONRASINDA AVRUPA BİRLİĞİ ÇERÇEVESİNDE KIBRIS SORUNU
No Thumbnail Available
Files
Date
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI
Abstract
1990'lara kadar AT Kıbrıs sorununu gündemine almamıs olup, BM çatısı altında çözülmesi gereken bir sorun olarak görmüstür. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 1962 yılındaki AT'ye basvurusunun ertesinde, 1973 yılında Kıbrıs Rum Yönetimi ile ortaklık anlasması imzalandı.Yunanistan'ın AT'ye tam üyeliginin ardından ve Yeni Dünya Düzeni'nin ortaya çıkması ile AT Kıbrıs sorununa bir uluslararası aktör olarak olmaya basladı. Bu arada Türkiye'yle tam üyelikden çok Gümrük Birligi yapılması tercih edilmis ve 1995 yılında gerçeklestirilmistir. AB'nin bu tutumu Türkiye'nin KKTC ile daha çok yakınlasmasına yöneltti. 1998 yılında AB ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasında tam üyelik için müzakerelerin baslaması, Kıbrıs sorunu AB'nin en çok önem verdigi konular arasında yer aldı ve Kıbrıs sorununu Türkiye'nin katılımın engelleyecek kozlardan biri olarak kullanmaya basladı. Türkiye, sorunun BM çatısı altında çözülmesini tercih etmektedir. Öte yandan, 2006 yılında limanların açılması ile ilgili belli tavizler vermeye yanastı ancak, bunlar AB tarafından yeterli görülmemis ve Aralık ayındaki Brüksel Zirvesi'nden Türkiye ile müzakerelerin 8 baslıkta dondurulması kararı çıktı.Bu durum, Türkiye'nin tam üyelik sürecinde bir 'donma' olarak degerlendirliebilir. Yakın gelecekte, uluslararası toplumun ve sorunun taraflarının temel hedefleri iki toplumun da varlıgının korunması ve sürdürülmesini garanti eden bir çözüm bulmak olmalıdır.