Yargısal aktivizm teorisi
dc.contributor.advisor | Turhan, Mehmet | |
dc.contributor.author | Korucu, Serdar | |
dc.contributor.department | Hukuk | tr_TR |
dc.date.accessioned | 2022-06-07T13:02:12Z | |
dc.date.available | 2022-06-07T13:02:12Z | |
dc.date.issued | 2013 | |
dc.description.ozet | Yargı organlarının siyasete müdahale niteliğindeki kararlarını nitelemek için kullanılan yargısal aktivizm kavramı, temelde olağan yargısal sınırların aşılması durumunu ifade etmektedir. Anayasaya uygunluk denetimine konu olan yasama işleminin anayasa tarafından açıkça yasaklanması durumunda, işlemi geçersiz kılan yargı kararının olağan sınırlar içinde olduğuna kuşku yoktur. Nitekim böyle bir durumda alınan geçersizlik kararı anayasanın gereğidir ve bu yönüyle hukukidir. Yasama işleminin anayasa tarafından açıkça yasaklanmadığı halde yargı organları tarafından geçersiz kılınması durumunda ise aktivist bir tutumun varlığını kabul etmek gerekir. Zira böyle bir durumda, yaptırıma uğrayan yasama işlemi anayasa tarafından açıkça yasaklanmamıştır; ancak denetimi yapan yargıçların siyasi, felsefi veya kişisel tercihlerine aykırı olduğu için geçersiz kılınmıştır. Genellikle yasama organının anayasa tarafından açıkça yasaklanmayan siyasi takdirlerine müdahale etmek biçiminde gerçekleşen aktivist tutum; açıkça anayasaya aykırı nitelikteki yasama işlemlerinin herhangi bir yaptırıma uğramaması durumunda da söz konusu olabilir. Görülen davanın gereklerini aşacak ölçüde maksimalist kararlar verilmesi, anayasayı hazırlayan kurucu iradenin göz ardı edilmesi veya yerleşik içtihatlara aykırı hareket edilmesi gibi durumlarda da aktivist bir tutumun varlığından söz etmek gerekir. Yargısal aktivizm birbirinden farklı görünüm biçimlerine sahiptir. Bu görünüm biçimlerinin farklı konularda ve farklı düzeylerde ortaya çıkması 269 mümkündür. Nitekim belli bir konuda aktivist bir tutum izleyen bir yargıç veya mahkeme, başka bir konuda bunun tam tersi bir tutum içine girebilir. Hatta herhangi bir yargı kararı, aktivist olan ve olmayan unsurları bir arada barındırabilir. Dolayısıyla herhangi bir yargıç, mahkeme veya kararın aktivist olup olmadığını tartışmak yerine, hangi konularda ve hangi düzeyde aktivist olduğunu tespit etmeye çalışmak daha anlamlıdır. Öte yandan aktivist yargısal tutumun farklı konularda ve farklı düzeylerde ortaya çıkması, yargısal aktivizm kavramının herhangi bir ideoloji veya siyasi eğilimle özdeş olmadığını da göstermektedir. Gerçekleştirdiğimiz bu çalışma, yargısal aktivizmin kavramsal içeriğini belirgin kılmak ve ülkemizdeki yargısal aktivizm tartışmalarının nesnel ölçüler çerçevesinde yapılabilmesine hizmet etmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu nedenle Türk Anayasa Mahkemesi?nin aktivist olup olmadığını ileri sürmek veya aktivizm düzeyini ölçmek gibi bir çaba içine girilmemiş; somut karar örneklerine konunun daha iyi anlaşılabilmesine hizmet ettiği ölçüde yer verilmiştir | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/20.500.12575/81247 | |
dc.language.iso | tr | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.subject | Anayasa yargısı | tr_TR |
dc.subject | Yargısal aktivizm | tr_TR |
dc.subject | aktivizm | tr_TR |
dc.title | Yargısal aktivizm teorisi | tr_TR |
dc.type | doctoralThesis | tr_TR |