Cilt: 04 Sayı: 02 (2021)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item İzmir Kent Yerleşiklerinin Temel Afet Bilgi ve Bilinç Düzeyinin Ölçülmesi(Ankara Üniversitesi, 2021) Demirci, Kıvanç; Other; OtherÇalışmanın temel hedefleri İzmir ili yerleşiklerinin afetler konusundaki temel bilgi ve bilinç düzeyinin ölçülmesi ve bu veriler ışığında kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları bölgesel afet planlarına sayısal veriler oluşturmaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada ulusal ve uluslararası alandaki afet tanımları açıklandıktan sonra İzmir ili yerleşikleriyle yapılan anket görüşmesinin sonuçlarına yer verilmiştir. Çalışma nitel araştırma yöntemi olarak kabul edilen yazılı dokümanların incelenmesi ve nicel araştırma yöntemi olan anket metotlarına dayandırılmıştır. Çalışma kapsamında İzmir ilinde yaşayan yerleşiklerin temel afet bilgi ve bilinç düzeyinin düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Eğitim düzeyinin azalması, yaşın artması ve gelir seviyesinin düşmesi afet bilgi ve bilinç düzeyini olumsuz bir şekilde etkilerken; afet yaşayan ve yaşamayanlar arasında ise afet bilgi ve bilinç düzeyi konusunda herhangi farklılık bulunamamıştır. İl genelinde yerleşikler arasındaki iletişiminin düşük, ikincil ilişkilerin yaygın olması nedeniyle afet konusundaki dayanışma düzeyinin de istenilen seviyede olmadığı tespit edilmiştir. Ülke genelinde afet eğitim programları ve tatbikatlarının yaygınlaştırılması, afetlerle ilgili kamu spotlarının izlenme oranları en yüksek olduğu saatlerde yayın organları tarafından belli aralıklarla verilmesinin sağlanması, afetler konusundaki bilgiye erişimin kolaylaştırılması gibi yöntemlerle bilgi ve bilinç eksikliğinin giderilebileceği düşünülmektedir.Item Afet Yönetim Sisteminin İncelenmesinde Gönüllülük Hizmetleri ve Bazı Sivil Toplum Kuruluşları(Ankara Üniversitesi, 2021) Demir, Ayşe; Other; OtherÜlkemiz, deprem, sel ve heyelan gibi doğal afetlerin sürekli olarak yaşandığı jeolojik bir konumda yer almaktadır. Geçmiş afetlere bakıldığında ülkemizde büyük kayıplar yaşanmış ve afetler kalkınmamıza engelleyici faktör olmuştur. Afet öncesi, anı ve sonrasında meydana gelebilecek kayıpları en aza indirgemek amacıyla pek çok mevzuat ve yönetmelikler hazırlanmış, yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bu çalışmaların yanı sıra afetlerle baş edebilmek için toplumun oluşturduğu gönüllü yapılanmalar meydana gelmiştir. Nitelikli bir afet yönetim sisteminin oluşturulması ancak toplumunda katıldığı bir afet yönetim sistemi ile mümkün olabilir. Burada kişiler kendisi, ailesi ve yakınlarını korumak içgüdüsüyle afet yönetim sistemine gönüllü olarak katılmak istemektedir. Bu çalışmada ülkemizde afetlerde gönüllülük faaliyetleri ve bazı gönüllü hizmet kuruluşları incelenmiştir. 1999 Marmara depremi sonrası gönüllü hizmetlerin sayısında önemli oranda artış yaşandığı tespit edilmiştir. Gönüllü hizmetler afetlerde barınma, beslenme, arama kurtarma, yangın söndürme gibi çalışmalar yürüterek önemli katkılar sağlamaktadır.Item Kendi Kendine Yardım Temelli Çevrimiçi Psikososyal Destek Platformunun Geliştirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2021) Özer, Ömer; Other; OtherBu çalışmanın amacı, Kendi Kendine Yardım Temelli Çevrimiçi Psikososyal Destek (KKY) platformunun pandemi sürecinde geliştirilmesine ve ön değerlendirmesinin yapılmasına yönelik çalışmaları betimlemek ve uygulamanın genel özelliklerini paylaşmaktır. KKY platformu, pandemi ile birlikte bireylerin psikolojik yardım arama ihtiyacının belirginleşmesi ve bu yönde çabalarının yoğunlaşması sonucu ortaya çıkmıştır. KKY platformu geliştirme çalışmalarında ADDIE tasarım modelinin analiz, tasarım, geliştirme, uygulama ve değerlendirme basamakları izlenmiştir. Çalışmalar sonucunda, pandemi sürecinde artış gösteren psikolojik belirtilerle başa çıkma konusunda kullanıcılara destek olmayı amaçlayan, bilişsel davranışçı terapi yaklaşımına dayalı olarak geliştirilmiş, internet tabanlı bir kendi kendine yardım uygulaması ortaya çıkmıştır. Platform içerisinde depresif duygudurum, kaygı ve stres konularını içeren üç modül ve bir gevşeme egzersizi alanı mevcuttur. Modüllerin her biri aşamalı biçimde oluşturulmuş beş oturum içeriğinden oluşmaktadır. Modüllerin içeriğinde ise bilgilendirici metinler, psikoeğitim amaçlı animasyonlar, belirti düzeyini değerlendiren soru listeleri, kullanıcının kendi kendine doldurabileceği formlar ve bilgi düzeyini değerlendiren mini testler yer almaktadır. Platformu kullanmak isteyen bireyler, https://kendikendineyardim.anadolu.edu.tr ve http://www.kendikendineyardim.org adresinden platforma erişim sağlamakta ve öncelikle kullanıcı kaydı oluşturmaktadırlar. Sonrasında psikolojik belirti düzeylerini ölçen ölçme aracını tamamlayarak modül içeriklerinde çalışmaya başlamaktadırlar. Uzman desteksiz bir kendi kendine yardım müdahalesi olan KKY Platformu psikolojik belirtilerle başa çıkmada kullanıcılara destek olacak bir uygulamadır.Item Covid-19 Salgınında Hastane Uygulamaları- Özel Hastane Örneği(Ankara Üniversitesi, 2021) Koç, Zibel; Other; OtherTüm dünyada epidemik ve pandemik salgınlarla karşılaşabiliriz. Bu hastalıkların tahmin edilmesi çok zordur ve ciddi sonuçları vardır. Pandemilerde, kontaminasyonu azaltmak, hastalık yayılmasını önlemek ve çalışan personelin korunması için zamanında, etkili ve hızlı müdahalelerle ciddi planlara ihtiyaç vardır. Bu nedenle hastaneler pandemi öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gereken stratejileri ve çalışmaları belirlemelidir. Pandemiye hazırlıklı olmak; eylem planının oluşturulması, pandemi sırasında sağlık ve diğer temel sistemlerin çalışmaya devam etmesini sağlamak ve böylece ekonomik ve sosyal maliyeti azaltmak için hayati önem taşır. Pandemide fiziki alanların, personelin, yetki ve sorumlulukların planlaması, kişisel koruyucu ekipman kullanımı ve bu uygulamaların ne zaman ve nasıl hayata geçirileceğinin konusunda kararsızlıklar yaşandı. Bununla birlikte değişime alışkın genç bireylerden oluşan insan gücü, genişlemeye olanak sağlayan fiziksel yapı ve teknolojik olanaklar ise süreci kolaylaştıran faktörlerden olmuştur. Bu makale ile, özel bir hastanenin Covid-19 enfeksiyonu ile mücadelesinde literatür doğrultusunda uyguladığı hazırlık ve stratejilerin paylaşılması hedeflenmiştir.Item Yetişkinlerin Yaşamsal Hafızaları ve Afet Bilinçleri(Ankara Üniversitesi, 2021) Kuzey, Mehmet; Other; Otherİnsanlar yaşadıkları coğrafyaya ilişkin edinmiş oldukları bilgi ve deneyimleri ile kendi yaşamsal hafızlarını, afet bilinçlerini, toplumsal afet kültürünü ve coğrafyanın da tarihçesini oluştururlar. Bu çalışmanın amacı, yetişkinlerin yaşadıkları coğrafyadaki afetlere ilişkin yaşamsal hafızalarında oluşturdukları bilgi ve deneyimlerini ortaya koymaktır. Çalışma nitel araştırma desenlerinden biri olan temel nitel araştırma deseni kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubu bir devlet üniversitesinde 2019-2020 yılında öğrenim gören Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerinin ebeveynlerinden biri olmak şartıyla 154 katılımcıdan oluşmaktadır. Çalışmanın verileri afet öncesi, afet anı ve afet sonrasını kapsayan açık uçlu sorulardan oluşan anket ile toplanmıştır. Katılımcılardan elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiş ve 6 farklı kategori altında sınıflandırılmıştır. Çalışma sonucunda katılımcıların yaşadıkları coğrafya ilişkin en çok bildikleri ile en çok yaşadıkları afetlerin deprem, sel ve heyelan olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların afet anında dışarı çıktıkları, çok korktukları ve duygularını kontrol edemedikleri sonucuna varılmıştır. Katılımcılar afet sonrasında ise daha çok bir şey yapamadıklarını ifade etmişlerdir. Afet konusundaki önerilerinde ise afet bilincine sahip bireylerin yetiştirilmesini için eğitime vurgu yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır.Item Türkiye’deki Suriyeli Göçmen Nüfus İçin Yaşam Alanı Seçimi(Ankara Üniversitesi, 2021) Varol, Nehir; Acil Durum ve Afet Yönetimi; Beypazarı Meslek Yüksekokulu21. yüzyılın en büyük kitlesel göçü olarak tanımlanan Suriyeli göçünün 11. yılında kamplardaki yaşamlarını sonlandırarak Türkiye’nin her şehrinde dağınık halde yaşamayı tercih eden Suriyeli göçmen nüfus için yaşam alanlarının belirlenmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle çalışmada Türkiye’deki Suriyeli göçmen nüfus için ekonomik, sosyal, kültürel ve güvenlik sorunlarını azaltmayı hedefleyen sürdürülebilir yaşam alanlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Kuramsal anlamda göç teorileri, göçün nedenleri sonuçları, göç ve afet ilişkisi incelenmiştir. Çalışmada pandemi kısıtları nedeniyle 33 kişilik örneklem grubuna ulaşılabilmiş katılımcıların toplumdaki uyumu, Türkiye’den beklentileri ve kalıcılıkları göz önünde bulundurularak sosyo-demografik ve sosyo-ekonomik özellikleri analiz edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca çalışmanın konusu gereği katılımcılardan yaşam alanlarından beklentilerinin sıralanması istenmiştir. Sanılanın aksine Türklerin yoğun olduğu bölgelerde yaşamayı tercih eden katılımcıların en büyük sıkıntının ekonomik anlamda yaşandığı gözlemlenmiştir.Item İklim Değişikliğinin Kırsal Alanlara Etkisinin Muhtarlar Üzerinden Değerlendirilmesi: Yozgat Köyleri Örneğinde(Ankara Üniversitesi, 2021) Ekinci, Emre; Other; OtherÇalışma, iklim değişikliğinin kırsal alanlara etkisini, konu ile ilgili çıkarımlarda bulunmayı ve sorun alanlarını köy muhtarları ile yapılan görüşmeler ile tespit etmeyi amaçlamaktadır. İklim değişikliği nedeniyle aşırı hava olaylarının ve kuraklığın etkileri kentlerde daha çok hissedilmesine ve daha çok insanı etkilemesine rağmen kırsalda yaşanan etkiler hem gıda üretimini tehdit etmesi hem de kente olan göçü tetiklemesiyle önemli bir hal almaktadır. Bu kapsamda çalışma, öncesinde iklim değişikliğinin genel olarak kırsal alanlara etkilerini değerlendirmeyi, sonrasında ise iklim değişikliğinin Yozgat kırsalına olası etkilerini ve bunlara uyum kapasitelerini araştırmayı amaçlamaktadır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinin bir çeşidi olan yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak yapılmıştır. Bu görüşmede, standartlaştırılmış 10 açık uçlu soru ve 6 demografik sorudan oluşan bir form kullanılmıştır. Örneklem ise olasılıklı olmayan örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme yöntemiyle seçilen 10 köy muhtarından oluşmaktadır. Muhtarlarla yapılan görüşmeler ortalama 15 dakika sürmüş ve tüm görüşmeler kayda alınarak bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Aktarılan görüşmeler ise kategoriler halinde içerik analizi yapılarak yorumlanmıştır. Araştırmada, köy muhtarlarının iklim değişikliği konusunda bilgi düzeyi, iklim değişikliğinin köylere olan etkileri, bu etkilere karşı mücadele kapasitesi, olası afet, kuraklık gibi sorunlar için alınacak önlemler, iklim değişikliği ile mücadele için alternatif yönelimler, sorunların çözümü için eğitim ve yönlendirme ihtiyacı gibi konularına ilişkin sorulara cevap aranarak kırsal kesimin iklim değişikliği ile mücadele etme kapasitesinin ne düzeyde olduğu tartışılmaktadır. Bu kapsamda araştırmada, Yozgat özelindeki köylerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadele etme kapasitelerinin zayıf olduğu sonucu çıkmıştır.Item Afet Yönetimi Sürecinde Risk Algısı Çalışmalarının Katkısı(Ankara Üniversitesi, 2021) Mızrak, Sefa; Other; OtherAfetleri önlemek ve afetlerin zararlarını azaltmak için birçok yapısal ve yapısal olmayan çalışma yürütülmektedir. Özellikle afetler ve afetlerin olası sonuçları hakkında insanların düşüncelerini anlamak afet risk azaltma çalışmaları için önemlidir. Çünkü, insanların düşünceleri afetlere karşı koruyucu önlem alma davranışlarını etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı, afetlerle ilgili yürütülen bilimsel risk algısı çalışmalarının afet yönetimi açısından önemini ortaya çıkarmaktır. Çalışma literatür taraması olarak yapılandırılmıştır. Bilim insanları farklı afet türlerine karşı insanların risk algılarını ve risk algısını etkileyen faktörleri yaygın bir şekilde araştırmışlardır. İnsanların afet risk algıları afetler ile ilgili algıladıkları korku, endişe, depresyon, anksiyete, maddi veya bireysel zarar görme olasılığı, bilgi, müdahale kapasitesine güven, afetin şiddeti, sıklığı ve etkisinin büyüklüğüne göre belirlenmiştir. Sosyo-demografik değişkenler arasından yaş, eğitim, ekonomik durum, afet tecrübesi ve afet risk algısı ilişkisi yaygın olarak araştırılmıştır. Afet risk algısı çalışmaları afet öncesi ve afet sonrası yönetim süreçlerinin daha iyi planlanması için gereklidir. Bu nedenle bilim insanları ve afet yönetiminden sorumlu kişiler toplumun afet risk algısını bütün afetler için kapsamlı bir şekilde araştırmalıdır.Item Disaster Preparedness of Çankırı Museum Building (Turkey) Converted from a Historical Building(Ankara Üniversitesi, 2021) Doğruer, Fatma Sezin; Other; OtherConverted from a historical building, Çankırı Museum is one of the immovable cultural properties used as a museum. Within the context of this study, the brief history, structural and spatial features of the building, and the restoration and exhibition works carried out in the museum were examined. As a con-tribution to the risk assessments in which human health is priority, the disaster risks for the museum artifacts and the historical buildings where the artifacts are exhibited, and also the necessary architec-tural precautions to be taken in the historical museum structure are discussed in the study. Çankırı Mu-seum is chosen as an exemplary for the disaster preparedness due to its historical identity and its recent restoration and exhibition work. Evaluation on the disaster preparedness of the museum building was made by using the prepared tables. The methodology proposed in this study depends on a grading sys-tem to determine if the museum and the artifacts are safe or not against disasters, according to the data in the tables. The aim of the proposed method that would be a model for the further studies is to deter-mine the level of protection against disasters numerically. Within the scope of the study, the proposed method is used to evaluate the risk situation of the Çankırı Museum; and it is determined that the neces-sary precautions were taken at a high rate in the museum structure.Item Afetlerde Sosyal Medya Kullanımı ve Etik İkilemler: İzmir Seferihisar Depremi Örneği(Ankara Üniversitesi, 2021) Yükseler, Mustafa; Other; Other21. yüzyılda afetlerin sayısındaki artışlar, bütünleşik afet yönetimini ve disiplinlerarası çalışmaları gerektirmektedir. Bu disiplinlerden biri olan medyanın farkındalık oluşturma ve bilgi paylaşımı gibi yükümlülükleri bulunmaktadır. Son yüzyıl itibariyle web teknolojilerindeki gelişmeler, geleneksel medyadan farklı olanaklar sunan sosyal medyayı ortaya çıkarmıştır. Sosyal medyanın interaktif yapısı ve kamuoyuyla etkileşimi, dayanışma ve yardımlaşma ortamları sağlaması gibi afetlerdeki olumlu etkileriyle birlikte etik problemlere yol açabilen olumsuz etkileri de olabilmektedir. Çalışmamızda, 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir Seferihisar açıklarında meydana gelen deprem sonrası, sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar ve haber içerikleri, medya ve etik konularında düzenlenen ulusal ve uluslararası metinler baz alınarak değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda, afet ve acil durumlar sonrasında geleneksel ve sosyal medya paylaşım ve haber içeriklerinin hukuksal boyutta özel hayatın gizliliği, kişisel verilerin korunması gibi kişisel hakların yanında, etik boyutta haber öznesinin hassas durumu göz ardı edilerek oluşturulabildiği, herhangi bir süzgeçten geçmeden yayılarak afetin yönetimini zorlaştırabildiği görülmektedir. Bu sebeple, afet müdahale planlamaları içerisinde bu alana yönelik afet medya yönetimi planı oluşturulması, afet ve acil durumlarda medya kullanımına özgü rehber ilke ve kılavuzlar geliştirilmesi, halkın kriz durumlarında medya araçları kullanımı konusundaki farkındalık seviyesinin geliştirilmesi, mevzuat altyapısının hazırlanması gibi düzenleyici hazırlıkların yapılması gerekmektedir.Item Otomatik ve Manuel Kar-Su Eşdeğeri Ölçümlerinin Karşılaştırılması; Ilgaz Dağı Örneği(Ankara Üniversitesi, 2021) Koçyiğit, Önder; Other; OtherYeryüzünün özellikle sub-tropikal kuşakta yer alan diğer pek çok ülkesinde olduğu gibi Ülkemizde de başta gelen ve sosyo-ekonomik sonuçları bakımından önemli etkileri bulunan iklim özelliği kuraklıktır. Ülkemizdeki yıllık yağış miktarları bölgeden bölgeye oldukça farklılık göstermektedir. Buna ilave olarak artan iklim değişikliği etkisi ile gittikçe fazlalaşan düzensiz yağışlar da göz önüne alındığında su kaynaklarımızdan çevreci ve sürdürülebilir olarak faydalanmak, su kaynaklı olası afetlerden korunmak için yüzey suyu potansiyelimizin mekânsal ve zamansal durumunu mümkün olabildiğince doğru olarak tahmin edebilmek büyük önem arz eder. Bu açıdan bakıldığında kar kütlesindeki suyun miktarı su kaynaklarımızın yönetiminde önemli bir bileşen olarak ortaya çıkmaktadır. Kar kütlesinin içerdiği su miktarı, kısaca karın eridiğinde meydana getireceği su miktarı olarak tarif edilebilen, mm veya cm olarak ifade edilen kar-su eşdeğeri (SWE) ölçümleri ile belirlenmektedir. Kar-su eşdeğeri ölçümleri yaygın olarak kar numune tüpleri veya kar yastıkları kullanılarak yapılmakta olup ölçümler arazi ve hava şartlarına bağlı olarak belirli aralıklarla gerçekleştirilebilmektedir. Bununla birlikte, geliştirilen yeni ölçüm teknikleri kar-su eşdeğeri ölçümlerinin otomatik ve güvenilir sonuçlar verdiğini belirtmektedir. Bu çalışmada, A.B.D. menşeli bir firma tarafından geliştirilen CS725 kar-su eşdeğeri ölçüm sensörü arazide test edilmiş, sensör vasıtası ile elde edilen kar-su eşdeğer verileri, kar numune tüpü yöntemiyle elde edilen ölçüm değerleri ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, sensör tarafından yapılan ölçümlerin bir kısmının cihaza ait katalogda belirtilen doğruluk aralığında kaldığı, bazılarının ise katalogda belirtilen doğruluk aralığının dışına çıktığı görülmüştür.Item The Relationship Between the Knowledge Levels of Elderly Individuals on the COVID-19 Outbreak and Their Preventive Practices(Ankara Üniversitesi, 2021) Yalman, Fuat; Other; OtherThe main purpose of this study is to analyze the knowledge levels and preventive practices of the elderly people regarding the COVID-19 pandemic and to test the structural relationship between the knowledge levels and preventive practices towards COVID-19 pandemic with structural equation modeling. The population of the study consisted of patients over the age of 60 and their relatives who received health services from pharmacies operating in Sakarya city center. The data were collected personally by the researcher using the face-to-face survey technique. The total number of questionnaires evaluated and used in data analysis is 680. SPSS and AMOS package programs were used in the analysis of the data. Descriptive statistics, independent sample t-test, ANOVA analysis and structural equation modeling were applied to the data. Elderly individuals had a high level of knowledge and preventive practices regarding the COVID-19 outbreak. In addition, it was found that the preventive practices for the COVID-19 pandemic were higher in elderly women than in old men, regular drug users compared to non-users, and those with moderate general health status compared to those with low levels. Structural equation analysis revealed that the positive relationship between COVID-19 knowledge level and preventive practices for the COVID-19 outbreak has an acceptable fit index. It has been observed that there is a reciprocal and positive relationship between COVID-19 knowledge level and preventive practices towards COVID-19.Item AHP-TOPSIS Bütünleşik Yaklaşımıyla Deprem Riski Tabanlı İstanbul İli Kentsel Dönüşüm Öncelik Sıralaması(Ankara Üniversitesi, 2021) Emir, Şenol; Other; OtherTürkiye’ de yıllar içerisinde sosyo-ekonomik sebepler ile nüfusun büyük şehirlerde yoğunlaşması, beraberinde düzensiz, kalitesiz ve dayanıksız yapı stokunun hızlı artışı ve zaman içerisinde ekonomik ömrünü tamamlayan yapıların deprem riski nedeniyle yenilenmesi gereği, kentsel dönüşüm ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Özellikle deprem kuşağında yer alan İstanbul ili, nüfus yoğunluğu ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı büyük önem sebebiyle öncelikli olarak kentsel dönüşüme gereksinim duymaktadır. Ancak son derece büyük çaplı ve yüksek maliyetlere sahip olan kentsel dönüşüm projelerinin, tüm şehir için ve eş zamanlı olarak başlatılabilmesi teknik ve ekonomik açıdan mümkün olmamaktadır. Bu durumda, yetkili kamu kurumları dönüşüme ihtiyaç duyulan ilçe ve mahallelerin deprem riski sıralamasına uygun biçimde, en acil olan mahalleden başlayacak şekilde dönüşüm planlaması yapmaktadırlar. Bu öncelik sıralaması için kullanılacak verinin doğruluğu ve değerlendirme yönteminin etkinliği analiz sonuçlarının güvenilirliği açısından son derece önem taşımaktadır. Bu çalışmada, İstanbul ili sınırlarında yer alan ilçe ve mahallelerin deprem riski baz alınarak kentsel dönüşüm önceliklerinin belirlenmesi için çok kriterli karar alma yöntemleri olan AHP ve TOPSIS metotlarının bütünleşik bir yaklaşımı kullanılmıştır. Burada temel amaç, ilçe ve mahalle bazında deprem riski altındaki yerleşim birimlerinin kentsel dönüşüm önceliklerinin belirlenmesi sayesinde kamusal ve özel projelerin planlanmasına katkı sağlamaktır.Item Depremden Etkilenen Betonarme Konutların Onarım/Yıkım Karar Sürecine Maliyetlerin Etkisi(Ankara Üniversitesi, 2021) Güneş, Sinan; Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi; Uygulamalı Bilimler FakültesiÇalışmanın amacı; depremden etkilenmiş ve hasar görmüş betonarme konutların onarım/yıkım karar sürecinde hasar tür ve seviyeleri ile maliyet faktörleri analizinin yapılarak en etkin ve ekonomik karara ulaşılmasındaki alternatif yaklaşımları analiz ederek en uygun yaklaşımı belirlemektir. Çalışmada 2011 Van depreminden etkilenen 270 betonarme konut incelenmiş ve hasar türleri; taşıyıcı ve taşıyıcı olmayan elemanlarda görülen çatlaklar, ezilmeler, dökülmeler, ayrılmalar ve göçmeler olarak, hasar seviyeleri ise hasarsız, az, orta, ağır hasarlı ve yıkık olarak sınıflandırılmıştır. Onarım tür ve maliyet yönteminde yapısal hasarlar, onarım ve güçlendirme ile acil barınma maliyetleri ve yaralanma ile ölüm gibi insani kayıplar ele alınmıştır. Yıkım tür ve maliyetlerinde yapı söküm tekniğine göre şantiye kurulumu, işçilik, ekipman, nakliye ve tasfiye maliyet analizleri yöntem olarak seçilmiştir. Karar aşamasında güçlendirme yöntemlerine göre belirlenen alternatiflerin iç verim oranı, kârlılık endeksi ve geri ödeme süreleri yönlerinden karşılaştırmalı analizi yapılmıştır. Çalışmada yeniden yapım, yapının olduğu gibi bırakılması, zemin kat güçlendirme ve tüm kat güçlendirme olmak üzere dört alternatif belirlenmiş olup, zemin kat güçlendirmesi tüm karşılaştırma parametreleri bakımından en uygun seçenek olmuştur. Türkiye’de güçlendirme uygulamalarında sıkça rastlanılan %40 maliyet oranının tek başına karar sürecinde değerlendirilmesi ve sabit bir oran olarak kullanılmasının gerçekçi sonuçlar vermekten uzak olacağı görülmüştür.Item Biological Disasters: An Overview of the Covid-19 Pandemic in the First Quarter of 2021(Ankara Üniversitesi, 2021) Artik, Yakup; Other; OtherDisaster is defined as the holistic state of natural or human-induced events that develop suddenly, whose controllability requires a systematic approach, which interrupts or stops social life and causes loss of life, property and often cannot be overcome with local capacity. Biological disasters can be human-induced as well as naturally infectious diseases and epidemiological emergencies. Considering the potential of the 21st century, biological disasters have played a role in influenza infections such as Swine Flu (H1N1), Bird Influenza (H5N1), and the Coronavirus family. Considering the disasters in which medical CBRN agents are effective, we evaluated the data in this study to determine the risk management of biological disasters. Since the World Health Organization (WHO) declared a pandemic on March 11, 2020, the first 15 countries are included in the list based on the total cumulative order of the cases and the 12-week case of SARS-CoV-2 in the first quarter of 2021. We tried to evaluate the analysis of data, mortality rates, and the point reached in vaccination within this timeline to provide an overview of 2021 in this research study.Item Yenidoğan Bebek Transport Ambulansı Risk Analizi: HTEA Yöntemi ile Bir Uygulama(Ankara Üniversitesi, 2021) Narlı, Müfide; Other; OtherYenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi gören hasta yenidoğan bebeklerin bulundukları merkezden başka bir merkeze transportu hasta ve çalışan sağlığı açısından kritik bir öneme sahiptir. Transportun güvenli bir şekilde gerçekleşmesi ve bu sırada hastaya yoğun bakıma benzer bakım hizmetinin sağlanması gerekmektedir. Acil yardım ambulansı ve yoğun bakım üniteleri gibi iki farklı çalışma ortamının özelliklerini taşıyan yenidoğan transport ambulansları hem transport edilen yenidoğan hasta hem de transport ekibi için ilave riskler barındırmaktadır. Bu çalışmada acil yardım ambulans hizmeti, yenidoğan yoğun bakım servisi mevcut risk analizleri ve literatürde yapılmış çalışmalar dikkate alınarak yenidoğan transport ambulansları için ilk defa risk analizi yapılmıştır. Risk analizi için proaktif ve sistematik bir yaklaşım olan HTEA metodu kullanılmıştır. HTEA metoduna göre öncelikle belirlenen risk etmenlerine bağlı olarak tehlikeler belirlenmiş, bu tehlikelerin Risk Öncelik Sayısı (RÖS) hesaplanmıştır. Bu RÖS değerlerine göre önlem alınması gereken tehlikeler tespit edilerek, bu tehlikelerin kaynağında yok edilmesi ve/veya etkisinin azaltılması için önlemler önerilmiştir. Bu çalışma ile yenidoğan transport ambulanslarında çalışan ve hasta açısından kalite ve güvenliğin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi amaçlanmıştır.Item Analysis of Fire Safety Measures in Residential Buildings in Yaba LCDA, Lagos State, Nigeria(Ankara Üniversitesi, 2021) Daramola, Adebola; Other; Fen Bilimleri EnstitüsüFire incidents are common place in urban areas like Lagos metropolis, given its multi-dimensional nature. Extensive loss of lives and properties from incessant fire outbreaks are indicative of some obvious need to tackle the problem of fire incidence from prevention to recovery. This study analyzes fire safety measures adopted in residential buildings in Yaba Local Development Council Area of Lagos state. Specifically, it highlighted fire incidents over the period 2008 to 2018, maps the distribution of mitigation facilities and assessed fire safety measures in selected residential buildings in the LCDA. Administrative records and field surveys provided the spatial and aspatial data used for the study. Fifteen (15) incidents were recorded administratively. There is just one (1) fire station in the area and four (4) hydrants, mostly located at the center of the LCDA. Incidents were an average 3.03km from the fire station with an average response time of 9.36 minutes. Fire exits and extinguishers were the main safety facilities available to residents even though a high percentage of the extinguishers were non-functional. The cost and indifference of residents to safety device integration in their homes were identified as the major hinderances. Education of residents on fire safety protocol and insurance; enacting laws for fire safety equipment in homes, and increase in mitigation facilities were recommended.Item Demiryolu Bakım İşlerinde Matris Yöntemi Kullanılarak Risklerin Olası Etkilerinin Belirlenmesi(Ankara Üniversitesi, 2021) Uray, Kemal; Other; Fen Bilimleri EnstitüsüSon yıllarda Türkiye’deki demiryolu yatırımları incelendiğinde gelecekte demiryolu ulaşımının daha önemli bir ulaşım modu olacağı görülmektedir. Hatlardaki trafik yoğunluğu ve iyileştirmelere paralel olarak artan hızlarla birlikte demiryolu işletmeciliğinde risklerde de artışlar olacaktır. Tren sefer sayısındaki artış ve yüksek işletme hızları demiryolu hattının bozulmasını hızlandıracak, bunun sonucunda bakım ve yenileme çalışmalarının sayısı artacaktır. Bu bakım ve yenileme çalışmaları işletmenin kesintiye uğramasına sebep olacaktır. Gerçekleştirilen bakım çalışmaları sırasında hattaki çalışanların güvenliğinin sağlanması için risk analizlerinin yapılması gerekliliği önemli bir konu olarak değerlendirilmelidir. Bu çalışmada, demiryolu bakım müdürlüklerinde yapılan bakım ve iyileştirme faaliyetlerinde meydana gelebilecek risklerin olası etkileri L matris yöntemi kullanılarak matematiksel ifadelere dönüştürülmüş ve her bir iş bölümünün risk puanı hesaplanmıştır. Çalışmanın amacı örnek olarak seçilen bakım müdürlüğünde, risk tespitlerinin yapılarak risklerin azaltılması ve ortadan kaldırılması için ilgili paydaşlara gerekli önerilerin sunulmasıdır.