Cilt:25 Sayı:02 (1992)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:25 Sayı:02 (1992) by Author "Büyükdüvenci, Sabri"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Eğitim araştırmasının eğitime zararı(Ankara Üniversitesi: Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 1992) Büyükdüvenci, Sabri; Eğitim Bilimleri FakültesiEğitim araştırmasının pratik değerine ilişkin kuşkular yaygındır. Öğretmenlerin büyük bir kısmının araştırma bulgularından haberleri olmamakta ve bu alanda harcanacak zamanı boşa harcanmış zaman olarak düşünmektedirler. Ulaştıkları araştırma bulguları ise yetersiz, ilgisiz ya da sağduyunun değişik bir biçimi olmaları nedeniyle onlar için pek yararh görünmemektedir. Öte yandan, eğitimin gelişim göstermesinde önemli katkıları olduğuna inanan iyi finanse edilmiş, kendilerinden 'emin bir araştırmacılar grubu vardır. Tüm bunların yanın da bir de, eğitim araştırmasının eğitime zarar verdiği- tartışma konusu yapılmaktadır. Bu incelemede bu son husus üzerinde durulacaktır. İnsan doğası, değerleri ve bilgi konularında birçok araştırmanın dayandığı yanlış ve zararlı varsayımlar gösterilmeye çalışılacaktır.Item İnsan yetiştirme(Ankara Üniversitesi: Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 1992) Büyükdüvenci, Sabri; Eğitim Bilimleri FakültesiEğitim normatif bir bilimdir; olması gerekenle uğraşır. Konusu da insandır ve bu insanı belli bir noktaya getirmek, ona daha önceden öngörülen bir form, biçim kazandırmaktır. Ancak burada gözden kaçan önemli bir husus var; o da şu: insanı etkileyen faktörler o denli çeşitli ve karmaşık ki (bunlar arasında aile, sokak, sosyal ve siyasal yapı, içinde bulunulan coğrafi bölge, doğa, batta ve batta iklim, çocukluk-ergenlik-yaşklık gibi gelişme basamakları, inanç sistemi, gibi etkileri gözleneme-yen, bir anlamda ‘gizli eğiticiler’ denebilecek faktörler sayılabilir) tüm bu değişkenleri kontrol akında tutabilmek olanaksız, Bu nedenle olsa gerek eğitimde öngörülen amaçlar hiçbir zaman gerçekleşememektedir. Eğitim sistemimizdeki amaçlarla çıkan sonuçların bir karşılaştırması bunun iyi bir yakın örneğidir. Amaçların gerçekleşememesinin nedenlerini salt Öğretimde, okulda ve genelde eğitimcide aramak büyük bir yanılgıdır. Ye tüm eğitim reformları bu yanılgı üzerinde inşa edilmiştir. Bu nedenle başarı da abnamamıştır. Bıinun temel nedeni eğitim sürecinin iç mantığında yatmaktadır. Bu m ar tığı kavramadıkça sürecin iyi bir değerlendirmesini yapabilmek çok zordur. Olaya bir başka açıdan bakarsak sanırım durum daba bir açıklık kazanır; söz gelimi, genelde doğa bilimleri ve özelde mühendislik bilimleri çok gelişmiştir. Niçin? Çünkü bu gibi alanlarda değişkenleri kontrol edebilmek büyük ölçüde mümkündür; bu yapılabildiği için aya insan gönderilebilmoktedir. Aynı anda tüm dünyaya televizyon yayınları yapılabilmektedir. Çünkü Bu gibi sistemler statiktir, değişkenleri kontrol edilebilmektedir. Eğitim denilen sistem ise statik değildir. Bu nedenle, doğa bilimlerinin statik sistemlere uygun olan bilimsel yöntemleri eğitimde etkili olamamaktadır. Biyolojik bir sistem olarak insan da statik değildir, içinde yaşadığı topliım da.