Browsing by Author "KULA, Nedim (Tez Danışmanı)"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Amélie Nothomb’un romanlarında kimlik sorunsalı(Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Batı Dilleri ve Edebiyatları (Fransız Dili ve Edebiyatı) Anabilim Dalı) KULA, Nedim (Tez Danışmanı); ULUSOY, Ömer (Yazar)ÖZET “Fransızca edebiyatın aykırı çocuğu” diye adlandırılan Belçika asıllı Amélie Nothomb, ilk romanı Katilin Temizliği’nin 1992’de yayınlanmasının ardından büyük bir başarı yakalar. Gerek kurgusal gerekse özyaşamöyküsel yapıtlarında herşeyden, ama özellikle kendinden bahseder. Kendini karakterleriyle o denli özdeşleştirir, tıpkı Flaubert gibi, “Pétextat Tach, o benim” açıklamasını yapar: ilk romanının baş kişisi. Bu çalışmanın başlıca amacı, kimlik sorununu, Nothomb’un kurgusal yapıtlarında değil de, kendisini temel alarak yazdığı, yani sırasıyla Le Sabotage amoureux, Stupeur et tremblements, Métaphysique des Tubes, Açlığın Biyografisi ve Ne Âdem Ne Havva gibi özyaşamöyküsel yapıtlarında incelemektir. Söz konusu özyaşamöyküsel yapıtlar sadece Nothomb’un kimliğini ortaya koymakla kalmaz, ayrıca okur için mutluluklarla olduğu kadar hüzünlerle de zenginleştirilmiş etkileyici bir okuma zemini oluştururlar. Kendini Boru Tanrı olarak gördüğü Japonya’da, bir çocuk olmanın verdiği tümlük duygusunun bilincinde olduğu çocukluk yıllarından söz eder. Dünyanın dört bir yanında – Çin, ABD, Laos, Bangladeş, Birmanya ve son olarak kendi ülkesi Belçika’da - yaşadığı sürgün günlerini anlatır. Bu yapıtların incelenmesi yoluyla amaçlanan, Amélie Nothomb’un – çocuk, küçük kız, kendi bedeni içinde mutsuz ergen ve nihayet yazar olarak – okuruna, kendi hayatının farklı evrelerinin ekseninde oluşturduğu kimliğini nasıl sunduğunu ortaya çıkarmak ve anlamaktır. Bu amaçla yazarın beş özyaşamöyküsel yapıtındaki kimlik sorunu, çeşitli sosyal bilimler kuramlarının ve yazarın yapıtları üzerine yapılmış daha önceki çalışmaların ışığında ele alınacaktır.Ulusoy, Ömer, The question of identity in the novels of Amélie Nothomb, Master’s Thesis, Advisor: Prof. Dr. Nedim Kula, 177 p. ABSTRACT “L’enfant terrible of literature in French” Amélie Nothomb, of Belgian origin, became a success after the publication of her first novel The Hygien of the Assassin in 1992. She talks about everything but especially about herself both in her fictional works and in the autobiographical ones. She identifies herself with her characters to such an extent that she declares, just like Flaubert did, “Pétextat Tach, that’s me”: the main character of her first novel. The main objective of the present study is to analyse the question of identity, not in her fictional works but in those which she based on herself, that is to say, her autobiographical ones such as Loving Sabotage, Fear and Trembling, The Character of the Rain, The Life of the Hunger and Tokyo Fiancée, respectively. These autobiographical works not only reveal her identity but also constitute a fascinating ground for reading, rich in happiness as well as in sorrow. She speaks of her chilhood years when she feels herself as the Tube God, knows the plenitude of being a child in Japan, as well as of her first exiles to the four corners of the world: to China, USA, Laos, Bengladesh, Birmania and finally to Belgium, her own country. Through the analysis of these works, the aim is to extricate and understand how Amélie Nothomb – child, little girl, adolescent uncomfortable in her body, adult and finally author – presents to her reader the different stages of her own life around which she has constructed her own identity. To this end the question of identity in the five autobiographical works of the author will be studied with reference to various theories of social sciences and to the previous studies based on her works.Item Manon Lescaut, Carmen ve Kuyucaklı Yusuf romanlarında kişiler ve konular arasındaki benzerlikler(Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Batı Dilleri ve Edebiyatları (Fransız Dili ve Edebiyatı) Anabilim Dalı) KULA, Nedim (Tez Danışmanı); KAYĞUN, Ayşe (Yazar)Temel amacı farklı dillere ve farklı kültürlere ait yapıtları içerik ve biçimbakımından inceleyerek benzer ve farklı yönlerini ortaya çıkarmak olankarşılaştırmalı edebiyat, edebiyat biliminin dallarından biridir. Bu çalışmanın başlıcaamacı da, farklı dönemlerde ve farklı kültürel ortamlarda yazılmalarına karşınkişileri ve konuları arasında birçok dikkate değer benzerlik içeren Manon Lescaut,Carmen ve Kuyucaklı Yusuf adlı romanları içerik ve biçim açısındankarşılaştırmaktır.Manon Lescaut’nun yazarı L’Abbé Prévost XVIII. yüzyılda Fransa’da,Carmen’in yazarı Prosper Mérimée XIX. yüzyılda Fransa’da, Kuyucaklı Yusuf’unyazarı Sabahattin Ali XX. yüzyılda Türkiye’de yaşar. Dolayısıyla yapıtlar dayazarların yaşadığı dönemleri yansıtır; Manon Lescaut’da anlatılan dokunaklı aşköyküsü Régence döneminde, Paris’te geçerken; Carmen’de anlatılan soylu biraskerle bir çingene kızının öyküsü, XIX. yüzyıl İspanya’sının yerel renkleri eşliğindesunulur. Bununla birlikte, Kuyucaklı Yusuf’ta anlatılan aşk öyküsü, OsmanlıDevleti’nin çöküş yıllarında bir Anadolu kasabasında geçer. Üç romanın tutkuylasevilen kadın kahramanları ve sevdiği kadın uğruna her güçlüğe katlanan erkekkahramanları önemli benzerlikler sunar.Söz konusu romanlarda ele alınan konular da dikkate değer benzerliklergösterir; üç roman da, aşk ana teması ekseninde, toplumsal yozlaşma, tutku, erdemve ölüm gibi önemli olgulara değinir. Yapıtlar arasındaki en çarpıcı benzerlik,romanların sonlarında görülür. Romanlar, erkek kahramanların kadın kahramanları ıssız doğada kendi kazdıkları mezara gömmeleriyle sonlanır. Öte yandan, üç roman da, edebiyat dünyasının başyapıtları arasında yer alarak, yeni edebi ve sanatsalyaratılara esin kaynağı olur.AbstractLa littérature comparée, dont le but principal est de relever les ressemblanceset les différences dans les oeuvres littéraires qui appartiennent aux langues et auxcultures différentes en les analysant selon la forme et le contenu, est l’une desbranches de la littérature. La présente étude a pour ambition principale de comparerles romans intitulés Manon Lescaut, Carmen et Kuyucaklı Yusuf selon le thème et lestyle qui contiennent les analogies de structure remarquables bien qu’ils aient étéécrits dans les époques et cultures différentes.L’auteur de Manon Lescaut, L’Abbé Prévost vit au XVIIIe siècle en France,l’auteur de Carmen, Prosper Mérimée vit au XIXe siècle en France, celui deKuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali vit au XXe siècle en Turquie. Les oeuvres reflètentles époques dans lesquelles les auteurs ont vécu ; lorsque l’histoire affectived’amour racontée dans Manon Lescaut se déroule pendant la Régence à Paris,l’histoire d’un officier aristocrate et d’une gitane retracée dans Carmen est présentéeavec la couleur locale de l’Espagne. Cependant, l’histoire d’amour traitée dansKuyucaklı Yusuf se passe dans les années de décadence de l’Empire Ottoman dans unbourg de l’Anatolie. Les personnages féminins aimés passionnément par lespersonnages masculins qui résistent à toutes les difficultés pour les femmes qu’ilsaiment, jouent le même rôle.Les trois romans abordent les sujets similaires à travers le thème principald’amour, comme dégénération sociale, passion, vertu et mort. L’analogie la plusfrappante parmi ces ouvres apparait à la fin des romans. Les trois romans se terminent après que les personnages masculins enterrent les personnages féminins dans le tombeau qu’ils creusent. D’autre part, prenant place parmi les chefs-d’ouvreuniversels, les romans en question sont les sources d’inspiration de nouvelles oeuvreslittéraires et artistiques.