Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi:
- Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
- Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
- Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar
Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.
Akademik Arşiv Sistemi farklı bölümlerden oluşur:
- Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
- Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
- Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
- Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.
Recent Submissions
Reconstruction of the face with botox and filler injections
(Ankara Üniversitesi, 2023) Tunçer, Fatma
This article deals with the women’s narratives of “natural” and
“unnatural” appearance and the possible meanings in which these
narratives indicate regarding the use of botox and filler technologies and
applications, which are among the today’s “youth” work interventions.
This study, which was based on a field research and the participant
observation technique, was carried out at the X Aesthetic Center in
Ankara/Turkey between the years of 2021-2022. The data were obtained
from in-depth interviews with the doctor who performed the botox and
filler procedure and from the female participants in different range of
ages who have these applications. In this study, which is based on the
meanings attributed by the participants to the “natural” and “unnatural”
appearance, and which takes the concept of “natural” as problematic, the
discourse of “naturalness” is discussed in connection with the literature
on nature, culture, body and technology. In the light of these discussions,
we will focus on where and how we should position the bodily regimes
of the participants involved in botox and filler procedures, and on the
boundaries between the “natural” and “unnatural” body which will be
tried to be blurred. In oder to do so, it will be argued that Donna J.
Haraway’s cyborg figure, i.e. “machine-organism hybrids”, can be adapted
to the field of botox and filler applications.
Evaluation of the reliability and accuracy of femur measurements acquired from computed tomography images
(Ankara Üniversitesi, 2023) Gülhan, Öznur
The biological profile holds notable significance within forensic
assessments, as it plays a crucial role in determining biological identity.
Moreover, it possesses substantial potential for applications in fields such
as medical legal cases and forensic anthropology. Recent advancements
in technology, specifically in the field of computed tomography, have
enabled the accurate acquisition of detailed anatomical data from
CT scans present in extensive medical repositories. The validity of
new methods developed through the application of these techniques
should therefore be analyzed. The primary intent of this research
was to investigate the measurement accuracy obtained from CTgenerated 3D femur models. To investigate the accuracy and reliability
of measurements obtained from CT-generated 3D femur models, 3
different studies were conducted. A dataset comprising fifteen femurs
was employed for analysis and measurement purposes. The obtained
images were subsequently compared to twelve measurements acquired
from the dry femora, enabling an assessment of the reliability and
accuracy of both measurement protocols. To investigate the effect of
CT parameters and soft tissue, 4 femurs were used. The analysis of
twelve femur measurements obtained from the CT images processed
with OsiriX software was carried out using Excel software packages and
SPSS 24.0. From the results of this study, it can be observed that there
is no discernible pattern regarding the reliability of image acquisition
in any particular way. This implies that both dry femur bone and 3D
virtual femur models can be used interchangeably for the 12 metric
measurements used in this study, and at the same time, different scanning
parameters or soft tissue influence for these measurements do not make
a statistically significant difference
Çanakkale / Çan / İnkaya Mağarası Kazısı
(Ankara Üniversitesi, 2023) Özer, İsmail
Antropolojik çalışmalarda insan türlerinin ilk kez nerede ortaya
çıktıkları ve yayılım alanları en önemli araştırma sorunlarından birini
oluşturmaktadır. En eski insan türlerinin Afrika orijinli olarak ortaya
çıktığı, sonrasında dalgalar halinde diğer kıtalara yayıldığına dair
binlerce kanıt bulunmaktadır. Anadolu’nun, Afrika, Asya ve Avrupa
kıtaları arasındaki konumu dolayısıyla bu konunun araştırılması oldukça
önemlidir. Ülkemizin kuzeybatı kesiminde insan türlerinin yaşam
ve yayılım alanlarının tespit edilmesine yönelik olarak yapılan yüzey
araştırması sırasında keşfedilen İnkaya Mağarası’nda 2017 yılından beri
kazı çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmada, Çanakkale ilinde 7
sezon boyunca gerçekleştirilen yüzey araştırmaları ve 6 sezon boyunca
yapılan kazı çalışmaları hakkında değerlendirmeler yapılmaktadır. Geç
Oligosen-Erken Miyosen Dönem’deki volkanik faaliyetlerle oluşmuş
İnkaya Mağarası kayalık sisteminde yaklaşık 86 bin yıl öncesinden beri
yaşamış olan insanlara ait kültür kalıntıları bulunmaktadır. Çakmaktaşı,
bazalt ve andezitten üretilmiş yontmataş aletler mağaranın Orta Paleolitik
Dönem’deki kullanımını yansıtmaktadır. İnkaya Mağarası, Paleolitik’te
Kuzey Yarım Küre’de hüküm süren buzul dönemlerinde yaşayan ve
göreceli olarak daha elverişli vadi sığınaklarını tercih eden fosil insanların
Anadolu-Balkanlar arasındaki olası göçlerine açıklık getirecek bir
potansiyeli taşımaktadır
Cebirli Omurgalı Fosil Lokalitesi kazı çalışmaları
(Ankara Üniversitesi, 2024) Sağır, Mehmet
Anadolu coğrafyası Miyosen Dönem fosil faunasının zenginliği açısından
dünya üzerinde önemli bir yere sahiptir. Bu dönemde, Afrika, Avrupa ve
Asya kıtaları arasında uygun koşullar, faunal göçlere olanak sağlamıştır.
Cebirli Lokalitesi, bu göçlerin etkilerini gözlemlemek için Anadolu’daki
diğer fosil buluntu alanları gibi önemli bir lokalitedir. Geç Miyosen dönem
fosil faunası içeren Cebirli lokalitesi Ankara ili, Evren ilçesi, Cebirli
mahallesi sınırları içerisinde, Darlık mevkiinde Hirfanlı baraj gölünün
hemen kıyısında, deniz seviyesinden yaklaşık 850 metre yüksekliktedir.
Cebirli Geç Miyosen Dönem fosil lokalitesi 2009 yılında Raif Şanlı ve
birkaç kişinin tekne gezintisi sırasında Hirfanlı Barajı’nın kıyısında tespit
edilmiştir. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafında bu alanda
2009 yılında bir kazı gerçekleştirilmiştir. 2019 yılında Prof.Dr. Mehmet
Sağır başkanlığında yürütülen “Ankara İli ve İlçeleri Yüzey Araştırması
Projesi” kapsamında bu alanda yapılan incelemelerde, alanda açığa çıkmış
olan fosil kalıntıların fazlasıyla tahrip olduğu görülerek 2020 yılında
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü başkanlığında kurtarma
kazısı, 2021 yılında ise yine Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü
başkanlığı altında kazı çalışmaları yürütülmüştür. 2022 yılı itibari ile
Cumhurbaşkanı Kararlı Kazı statüsüne dönüşen Cebirli Kazısı çalışmaları
devam etmektedir. 2020-2022 yılları arasında 3 sezonda gerçekleştirilen
kazı çalışmalarında 143, yüzey temizlik çalışmalarında ise tanımlanabilir
nitelikte 154 adet fosil elde edilmiştir. Ön çalışmalar sonucunda lokaliteye
ait fauna içerisinde atlar (Equidae), gergedanlar (Rhinocerotidae),
hortumlular (Proboscidae), zürafalar (Giraffidae), domuzlar (Suidae),
boynuzlugiller (Bovidae), geyikler (Cervidae) ve etçillerin (Carnivora)
birden fazla türle temsil edildikleri ve fosil kalıntıların oldukça yoğun
olduğu görülmüştür.
Cumhuriyetin 100. yılında insanlık tarihine damgasını vuran Çorakyerler Omurgalı Fosil Kazısı
(Ankara Üniversitesi, 2023) Erol, Ayla Sevim
Cumhuriyetin yüzüncü yılında insanlık tarihinin değişimine damgasını
vuran Anadoluvius turkae’nin yer aldığı Çorakyerler, Çankırı ilinin merkez
ilçesinde yer alıyor. Çorakyerler Geç Miyosen dönemine yani yaklaşık
9 milyon yıl öncesine tarihlenen bir fosil mevkisidir. Burada yıllardır
yürütülen sistemli kazılar sonucunda 43 türe ait binlerce tanımlanabilir
numaralı fosil buluntu ortaya çıkarıldı. Bu fosil buluntuları arasında
Carnivor, Artiodactyl, Perissodactyl ve Primat takımlarına ait çok
önemli ve yerel olarak eşsiz türlerin fosilleri bulunmuştur. Bu benzersiz
buluntular arasında yeni tanımlanan iki cins ve iki tür yer alıyor. Yeni
cinslere Anadolivius turkae ve Gangraia anatolica, yeni türlere ise Qurliqnoria
chorakensis ve Hystrix kayae isimleri verildi. Bunlar Çorakyerler mevkiinde
ortaya çıkarılan en önemli buluntulardır. Bunlar arasında Anadoluvius
turkae hominin evriminin tarihini değiştiren ve homininlerin Afrika’dan
ortaya çıktığı hipotezine aykırı bir hipotez ortaya koyan çok önemli bir
buluntudur. Bu yeni bulgu, homininlerin Anadolu ve Akdeniz bölgesinde
çeşitlendikten sonra Afrika’ya göç ettiğinin kanıtı niteliğindedir. Anadolivius
turkae’nin yanı sıra Çorakyerler kazısında ortaya çıkan diğer önemli
buluntular da benzer lokalitelere referans teşkil etmektedir. Çorakyerler
kazıları hâlen devam etmekte olup, her yıl yeni türlerin buluntuları ortaya
çıkarılmaktadır.